Özetwww.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/29195028 |
Yazarlar çalışmalarında artmış sperm DNA hasarı (DFI>30) ve klinik varikosele sahip 120 infertil erkeği 3 gruba ayırarak birinci gruba sadece subinguinal mikrocerrahi varikoselektomi, ikinci gruba varikoselektomi ile birlikte bir mast hücre blokeri (ketotifen) ve üçüncü gruba sadece bir mast hücre blokeri (ketotifen) vererek 3 ay sonra sperm DNA fragmantasyon indekslerini tedavi öncesi düzeylerine göre karşılaştırmışlardır. Tedavi sonunda tüm gruplarda DNA hasarında iyileşme saptanırken en fazla iyileşmeyi varikoselektomiye ek olarak mast hücre blokeri verilen grupta gözlemlediler. Bu bulgularla yazarlar verikoselli infertil erkeklerde sperm DNA hasarını azaltmada varikoselektomiye ek olarak bir mast hücre blokeri başlanmasını önermektedirler.
İnfertil erkeklerin testis dokusunda mast hücre artışı ve bir mast hücre stabilizörü ile bu sayısının azaldığını destekleyen çalışmalar bulunmaktadır (1,2). Ayrıca mast hücre artışı ile serbest oksijen radikallerinin salınması ve sperm DNA hasarında doğru orantılı artışı destekleyen mekanizma gösterilmiştir (3). Yine varikoselin kendisinin sperm DNA artışına yol açtığı ve cerrahi tedavi ile sperm DNA hasarına anlamlı iyileşme sağlandığı meta-analizle net olarak ortaya konmuştur (4,5). Mast hücre blokerleri ile tedavide anlamlı bir yan etki görülmemesi avantajdır. Ancak Kanıta dayalı tıp zemininde ampirik olarak hiçbir medikal tedavinin yararı meta-analizlerde gösterilememiştir. Bu çalışmada her ne kadar sadece varikoselektomi uygulanan grup kontrol grubu olarak kullanılabilse de mast hücre blokeri ile tedavinin ampirik kullanımı yerine testiküler doku veya seminal sıvıda mast hücre tayini yapılıp artmış miktarı saptananlara spesifik tedavi planlanabilseydi kanıta dayalı tıp zemininde daha anlamlı ve klinik öneme sahip bir çalışma olurdu. Ayrıca yazarlar bir multivariate analiz uygulayarak yine mast hücre blokeri verilen gruplarda hangi hasta grubunda medikal tedavinin daha fazla fayda verdiğini ve başarıyı belirleyen prediktörleri ortaya koyabilselerdi çalışmanın klinik anlamı ve kanıt öneri düzeyi daha yüksek olurdu. Son olarak yazarlar tedavi sonunda gebelik oranlarını dahil etmedikleri için medikal tedavinin infertil çiftlerde ana hedef olan gebelik ve canlı doğum oranlarına etkisi ortaya konamamıştır.
Sonuç olarak varikoselin tedavisine ek veya sadece medikal tedavi olarak bir mast hücre stabilizatörü verilmesinin kanıta dayalı tıp zemininde şu an için yeri yoktur.
Referanslar: