Özethttps://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/29792974 |
Çalışmada kasa invaze olmayan mesane kanserlerinde farklı intravezikal tedavi şemalarına devamlılığın değerlendirmesi amaçlanmıştır. İntravezikal tedavilere devamlılığın güçlüğünden hareketle, farklı zorluk derecesindeki tedavi şemalarında acaba hastaların ne kadarının tamamlayabildiği sorusuna cevap aranmıştır.
Çalışma retrospektif 729 hastaya ait verileri içermektedir. Hastaların %63’ü BCG, %37’si Mitomycin almıştır. İlk 6 haftalık indüksiyon tedavisini tamamlama oranları benzerdir (BCG ve Mtm için sırasıyla; %86 ve %87).
BCG alan hastaların %35’inde SWOG protokolü olarak adlandırılan 3., 6., 12.,18.,24.,30. ve 36. aylarda ardışık 3 haftalık, toplam 21 intravezikal idame seansını, hastaların sadece %10’u tamamlamıştır. Buna karşın aylık idame verilen (toplam 9 seans) %19’luk dilimdeki hastaların %55’i tedaviyi tamamlamıştır.
Mtm verilen hastalarda da idame aylık seanslar şeklinde toplam 9 uygulama şeklinde verilmiş ve hastaların %47’si bu şemayı tamamlamıştır.
Yorum:
Çalışmada intravezikal tedavi protokolüne hasta uyumu konusu değerlendirilmiş. İntravezikal tedavilerde tedaviyi tamamlayamamanın başında gelen nedenler; nüks veya progresyon ve toksisitedir. Diğer nedenler arasında ise yetersiz bilgilendirilmiş hasta ve hasta uyumsuzluğu sayılabilir. Çalışmaya nüks veya progresyon olan hastalar dahil edilmemiş.
Çalışmanın en büyük eksikliği; tedavi şemasını tamamlamayan hastalardaki nedenin tam olarak açıklanmamış olmasıdır. Bu hastaların ne kadarında toksisite gelişti? Ne kadarında hasta uyumsuzluğu nedeniyle tedavi şeması tamamlanamadı? Bu sorulara yanıt verilmemiş. Ayrıca toksisite gelişen hastalarda hangi alternatif tedavilere geçildi? Yarım doz BCG verildi mi? Bu durum da belirtilmemiş.
Tablo 2’de hastaların hastaneye ne kadar uzaklıkta oturdukları ile ilgili istatistik çalışılmış ve hastaneye <20 km veya >20km uzaklıkta oturanlar arasında tedaviyi yarıda bırakma açısından anlamlı farklılık tespit edilememiş. Benzer şekilde, yüksek riskli ve düşük riskli hastalar açısından da tedaviye devam açısından anlamlı farklılık tespit edilmemiş. Buna karşın daha önceden KİOMK tanısı alan hastaların almayanlara göre daha yüksek tedavi uyumu gösterdikleri tespit edilmiş.
Sonuç olarak; geniş sayılabilecek bir hasta popülasyonu üzerinde çalışılmasına rağmen yukarda bahsedilen sorulara cevap verememesi, yazının bilimsel kalitesini düşürmektedir. Bununla birlikte 3 yıllık BCG protokolüne devam eden hastaların sadece %10 olmasının hayli çarpıcı bir sonuç olduğu kanaatindeyim.
Literatür verilerine bakıldığında; 1 yıllık BCG protokolüne hastaların %55’inin devam ettiği, 3 yıllık BCG protokolünü tamamlama oranının ise %16-35 arasında olduğu gösterilmiştir. Kendi klinik pratiğimde de uygulamada hayli zorlandığım 3 yıllık BCG protokolüne ait devam oranlarının kendi rakamlarımla örtüştüğünü ifade edebilirim.
Kaynaklar